Basın Açıklaması
Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz!
Yıllardır Türkiye’de tacize, tecavüze,
istismara maruz kalanlar için gerçek adaletin değil, erkek adaletin devreye
girmesini sağlayan mekanizmalardan biri Adli Tıp Kurumu oldu, olmaya devam
ediyor. Kadınların mücadelesiyle şekillenen “kadınlar lehine” yasaların
uygulama esnasında birer enkaza dönüşmesinde Adli Tıp Kurumu’nun önemli bir
payı var.
Bir cinsel saldırı davası daha
tecavüzcülerin beraati ile sonuçlandı. 4 yılı aşkın bir yargılama süreci
sonunda çıkan bu karar sürecini kısaca anlattığımızda bu enkazın altında nasıl
kaldığımızı hep birlikte göreceğiz.
İçkisine ilaç katılarak tecavüz
edilen arkadaşımız ertesi gün savcılığa suç duyurusunda bulunduğunda savcılık tarafında
ilaç ve sperm tespiti istendi. Ankara Adli Tıp Kurumu’nda yapılan testlerde
sperm bulunmasına karşın ilaç tespit edilemedi. Çünkü, İstanbul
Adli Tıp Kurumu’nun sonradan verdiği raporda da söylendiği gibi, Ankara Adli
Tıp Şube Müdürlüğü, idrarda ilaç tespiti için gerekli idrar testini
yapmayarak, yeterli miktarda kan örneği almayarak, kendi kısıtlı veri
tabanı dışında başka veri tabanlarından yararlanmayarak ilacı tespit edemedi.
Böylece idardaki delili de yok saymış oldu. Ne yazık ki, Ankara Adli
Tıp Şube Müdürlüğü’nün yaptığı bu önemli hatayı da İstanbul Adli Tıp
Kurumu onaylamış oldu.
Bu davada 3 yıl 4 ay boyunca İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan
gelecek toksikoloji raporu beklendi. İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan
alınacak “ruh ve beden sağlığı bozulmuştur” raporu için ise tam 2 sene
beklendi. Tıp doktoru, resim öğretmeni ve sosyal hizmet uzmanı olan 3 erkek
sanık ise bu süreçte tutuksuz yargılanmış ve yargı-adli tıp kurumu işbirliğiyle
aklanmışlardır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan 2
yıl beklenen “ruh ve beden sağlığının bozulup
bozulmadığına” dair raporun arkadaşımız lehine olmasına, ayrıca iki
hastaneden daha alınan psikolojik travma bozukluğu raporları ve arkadaşımızın
cinsel saldırı beyanına rağmen, saldırganlar Adli Tıp Kurumu’nun eksik
soruşturmasına dayandırılarak beraat ettirilmiştir.
Sadece bu dava değil, maalesef
tecavüz/cinsel saldırı dosyalarının neredeyse tamamı, kadınların beyanlarının
esas alınmaması ve tüm ispat yükünün mağdur kadına yüklenmesi, sanki cinsel
saldırıya uğrayan herhangi bir kadının “beden
veya ruh sağlığının bozulmaması” mümkünmüş gibi hareket edilmesi
nedenleriyle, asıl olarak şüpheli/sanık erkeğin değil, şikayetçi kadının
yargılandığı bir arenaya dönüşmektedir.
Çoğunluğu erkeklerden oluşan 6.
ihtisas kurulu “sen zaten uyuyordun, psikolojin neden bozulsun ki”
gibi empatiden yoksun, kastı aşan ve kadını daha da
mağdurlaştıran” sorularla, tecavüze maruz kalmış kadınları adeta
sorgulayan ATK’nın rapor verme sistemi, kadınları yıldırmaya,
tecavüzcüleri kollamaya yöneliktir.
Cinsel şiddete maruz kalan
kadının psikolojisinin bozulduğunu kanıtlayacak rapor
istenmesinin bile psikolojimizi bozduğu
açıktır. Adli Tıp Kurumu’nun ihmalleri ve kastı aşan yanlışlarıyla erkek
egemen yargı mağdur kadının aleyhine
kararlar vermektedir. Cinsel saldırı gören kadınların
Adli Tıp Kurumu’na mahkum bırakılmadan Üniversite hastanelerinden aldıkları
raporların tüm adli süreçlerde geçerli olması gerekiyor. Hala mahkemeler
Üniversite hastanelerinden alınan raporları kabul etmeme konusunda dirençlerini
sürdürerek cinsel şiddete uğrayan kadınların mağduriyetlerini arttırmaya devam
ediyorlar.
Bu 4 yıllık
süreçte eksik ve yanlış yöntemleriyle, adaleti rapora indirgeyen
anlayışıyla, tecavüzcülerin beraatının en büyük sorumlusu olan Adli
Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Yargı-Adli
Tıp Kurumu işbirliğiyle tecavüzcülerin aklandığı davaların son bulmasını,
Yargıtay aşamasında bu davada verilen yanlış kararın düzeltilmesini istiyoruz.
Erkek adalet değil
gerçek adalet!
Adana - Adana Kadın Platformu
Ankara - Ankara Kadın Platformu
Eskişehir - Eskişehir Demokratik Kadın Platformu
İstanbul - İstanbul Feminist Kolektif, Cinsel Şiddete Karşı Kadın
Platformu, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadav, Gökkuşağı Kadın Derneği,
Sosyalist Feminist Kolektif, İlerici Kadınlar Derneği, Emep’li kadınlar,
Sosyalist Kadın Meclisler
İzmir- İzmir’li Feministler
siteniz çok ilgi çekici ve güzel başarılarınızın devamını dilerim.
YanıtlaSilabduko